KUR’AN’I ABDESTSİZ OKUMAK CAİZDİR
“Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da (Levh-i Mahfûz’da) mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Kuranı Kerim'dir.” Vakia 56/77-80
Bu ayetleri 77. ayetten 80. ayete kadar bütünüyle okuyarak ve nüzul sebebine
bakarak anlamak gerekmektedir.
Vakia suresinin 79. ayetinde geçen bir cümleyi içinden çekerek ayetin öncesine
ve sonrasına bakmadan abdestsiz okunamayacağına dair delil olarak
getirmektedirler.
لَّا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ
Bunu delil olarak alıp, Kuran’ın abdestsiz okunamayacağını söylemişlerdir. Oysa
temiz olanların dokunabileceği ifadesi Levh-i Mahfûz’daki ana kitap için
kullanılmıştır. Çünkü bu ayetler indiğinde Kuran’ı kerim henüz toparlanmamıştı
ve mushaf halinde bile değildi. Şayet ayetlere dokunulamaz denilirse onlara
şöyle deriz; o halde neden peygamberimizin gayrı Müslimlere gönderdiği
mektuplarda ayetler yazılıydı. Abdestsiz dokunulmayacağı ayeti Kuran ayetlerine
abdestsiz el sürmemek olarak algılansaydı en başta peygamberimiz elçileriyle
gönderdiği mektuplarına ayet yazmazdı.
İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki; Bana Ebu Sufyan haber verdi ki; Hirakl,
Nebi (s.a.s.)’in mektubunu getirtti ve okuduğunda şunların yazılı olduğunu
gördü: “Bismillahirrahmanirrahim. Ey ehl-i kitab! Ortak kelimeye geliniz…”
Ayetin tamamını okudu.
[1]
DOKUNAMAMAKTAN KASIT, ŞEYTANLARIN LEVH-İ
MAHFUZ’DAKİ ANA KİTABIN YANINA YAKLAŞIP BİLGİ HIRSIZLIĞI YAPAMAMALARIDIR.
Bu ayet, kafirlerin, "Kur'an'ı Muhammed'e Allah vahyetmiyor. O'na cinler ve
şeytanlar ilka ediyorlar" şeklindeki iddialarına bir reddiyedir. Nitekim bu
iddialanın cevabı Kur'an'ın muhtelif yerlerinde verilmiştir. Örneğin, Şuara
Suresi'nde (210-212) şöyle buyurulmuştur:
"O Kur'an'ı şeytanlar indirmedi. Bu onlara
yaraşmaz ve zaten yapamazlar da, çünkü onlar işitmekten uzaklaştırılmışlardır."
Aynı konu bu ayette de ele alınmıştır. "İlla'l-Mutahharun" (Temiz olanlar hariç)
Yani Kur'an'ın vahyolunmasına, nüzulüne, değil şeytanların müdahale etmesi,
tahir (temiz) olan meleklerden başkası onun yanına dahi yaklaşamaz. Melekler
için "mutahharûn" ifadesinin kullanılmasının nedeni, Allah'ın onları her türlü
kötülükten arınmış varlık kılmış olmasıdır.
Bu ayeti, Enes bin Malik, İbn Abbas, Said bin Cübeyr, İkrime, Mücahid, Katade,
Ebu-l Aliye, Süddî, Dahhak ve İbn Zeyd yukarıda açıkladığımız şekilde
yorumlamışlardır. Nitekim ayetin siyak ve sibakından da aynı anlam çıkmaktadır.
Zira bu ayet, kafirlerin Tevhid ve Ahiret akidesi hakkında yanlış düşünceleri
beyan edilirken onların bu yanlışlarının vurgulanması sadedinde zikredilmiştir.
Kur'an yüce bir kitap olduğu ve hiç kimsenin ona müdahale edemeyeceği
gerçeğinden hareketle yıldızlar üzerine yemin edilmiştir. Çünkü O, Allah indinde
mahfuzdur ve ayrıca Hz. Peygamber'e (s.a.s.) nazil olurken pâk ve temiz (Mutahharûn)
meleklerden başkası O'na yaklaşamaz. Bazı müfessirler ayette geçen (La) yı nehiy
La'sı olarak kabul etmiş, ayeti "temiz olanlardan başkasının Ona dokunmaması
gerekir" şeklinde yorumlamıştır. Bazıları ise nehiy "La"sı olarak kabul etmiş ve
ayete "temiz olanlardan başkası Ona dokunamaz" şeklinde anlam vermiştir. Bu
müfessirler, bu nehyin, Rasulullah'ın (Müslümanlar kardeştir. Biri diğerine zulm
etmez." hadisindeki gibi kullanıldığı görüşündedirler. Yani, "Bir Müslüman
diğerine zulmetmesin" denilmek istenmiştir. Dolayısı ile ayetin anlamı da "temiz
olmayan bir kimse Kur'an'a dokunmasın" şeklinde anlaşılmalıdır.
Ancak bu yorum ayetin siyak ve sibakı ile uygunluk arzetmemektedir. Çünkü ayette
kafirlere seslenilmektedir. Yani şöyle buyurulmuştur: "Bu, Allah tarafından
nazil edilen bir sözdür ve "Rasulullah'a cinler ve şeytanlar ilka ediyorlar"
şeklindeki düşünceniz batıldır. Zira O'na temiz olandan başkası yaklaşamaz
bile."
Görüldüğü gibi bu ayetten, "Kur'an'a abdestsiz
dokunmak yasaktır" şeklinde fıkhi bir hüküm çıkarmak doğru değildir ve açıkça
ayetin nüzul sebebinin de bu olmadığını söyleyebiliriz.
[2]
Said Bin Cübeyr , İkrime, Said b. El-Museyyeb , Davud, İbn Hazm , Buhari ,
Taberi, İbnul Münzir ve başka âlimler cünübün Kur’an okumasında sakınca
görmemişlerdir.
[3]
Ebu Miclez’den; “İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın yanına girdim ve ona; “Cünüp
Kur’an okuyabilir mi?” diye sordum. Dedi ki; “Sen girdiğinde ben cünüp olduğum
halde Kur’an’ın yedide birini okumuştum.” İkrime de cünübün Kur’an okumasında
sakınca görmezdi. Said b. El-Museyyeb’e: “Cünüp Kur’an okuyabilir mi?” diye
soruldu. Dedi ki: “Evet, zaten ezberinde bulunmuyor mu?”
[4]
İbrâhîm en-Nahaî: Hayızlı kadının âyet okumasında be's yoktur, demiştir.
[5]
İbn Abbâs (r.a.)’da: Cünübün kıraat etmesinde bir be's görmemiştir.
[6]
MÜSLÜMAN NECİS DEĞİLDİR.
Ebu Hureyre (r.a.)’den dedi ki; “Medine yollarından birinde, ben cünüp iken
Rasulullah (s.a.s.) bana rastladı. Gizlendim, gidip yıkandım ve geldim.
Rasulullah (s.a.s.): “Nerede kaldın Ya Eba Hureyre?” dedi.
Ben: “Cünüp idim, temizlenmeden seninle beraber oturmayı doğru bulmadım.”
dedim. Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Subhanallah, Müslüman necis
olmaz.” buyurdu
[7]
NAMAZ KILMAK İÇİN ABDEST EMRİ VAR
Rabbimiz namaz kılmak için kasteden birine abdest alması gerektiğini açıkça belirtmektedir.
Rabbimiz namaz kılmak için kasteden birine abdest alması gerektiğini açıkça belirtmektedir.
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman
yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedip,
topuklara kadar ayaklarınızı da (yıkayın).”
Maide 5/6
KURAN OKUMAK İÇİN İSE ŞEYTANDAN SIĞINMA EMRİ VAR
فَإِذَا
قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
" Kur'an okuyacağın zaman; kovulmuş
şeytandan Allah'a sığın.” Nahl 16/98
Şayet Kuran okumak için abdest almak gerekseydi, Rabbimiz “Ey iman edenler!
Kuran okumak istediğiniz zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi
yıkayın.” Buyururdu.
Netice olarak diyebiliriz ki; abdestsizin ve cünüp olanın mushafa dokunmayacağı
hakkında Kur’an ve sünnetten açık bir delil bulunmamaktadır. Ancak alimlerimiz
Kur’an’ı Kerim’in abdestsiz olarak her halde okunabileceğini ancak abdestli iken
okumanın daha faziletli olacağını söylemişlerdir.
Musab Köylüoğlu
[1] (Buhari (1/78, 6/128, 8/186) Buhari Halku Ef’ali’l-İbad (496-500) İbn Hazm el-Muhalla’da (1/82)
[1] (Buhari (1/78, 6/128, 8/186) Buhari Halku Ef’ali’l-İbad (496-500) İbn Hazm el-Muhalla’da (1/82)
[2]
Tefhimu’l Kuran Tefsiri
[3]
(İbn Ebi Şeybe (1/126) Abdurrazzak (1/261 no: 1310) İbn Hazm el-Muhalla
(1/82) Buhari (Hayz 7) El-Evsat (1/313) El-Begavi Şethus Sünne (2/43) Elbani
Temamul Minneh (s.118) İrvaul Galil (2/245) Fetaval Ezher (8/88, 419)
[4]
İbn Munzir el-Evsat no: 604
[5]
Buhari-Hayz-8
[6]
Buhari-Hayz-8
[7]
(Buhari, Gusl: 23(285) Müslim (371) Ebu Davud (231) Tirmizi (121) Ahmed b.
Hanbel (2/235, 382, 471) Nesai (1/145) Beyhaki (1/189)
0 yorum:
Yorum Gönder
Lütfen Müslümana yakışmayan küfür içerikli yorumlar yapmayınız.