Sahabenin peygamberin kanını içmesi

Ashab-ı kiramdan Abdulah b. Zübeyir de çocuk yaşta iken Hz. Peygamber (s.a.v)'in hacamat kanını içmiştir. Olay şöyle gelişmiştir: Darekutni ve başka hadis kitaplarında nakledildiğine göre, Abdullah sekiz dokuz yaşlarındayken, Rasulullah (s.a.v) kendisine hacamat ettirdiği kanını toprağa gömmesi için bir kap içinde vermiş, Abdullah ise oradan ayrıldıktan sonra tek başına kalınca, kanı gömeceği yerde içmiştir. Geri dönüp gelince Resulullah (s.a.v): "Ne yaptın?" diye sormuş, o da kinayeli konuşarak: "Onu ortadan kaldırdım." demiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) durumdan şüphelenip: "Herhalde onu içtin?" deyince Abdullah: "Evet!.." demiştir.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v): "Kanı kanıma karışana ateş temas etmez." buyurmuş ve şunları da sözlerine eklemiştir: " Veylün leke mine'n nâs ve veylün li'n- nâsi minke = Yazık insanlardan sana olacaklara, yazık senden dolayı insanlara olacaklara." (el-Askalânî, el-Metâlibü’l-Âli¬ye, 4:21; el-Heysemî, Mecma’u’z-Zevâid, 2708; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:554.)

Hiçbir alim bu hadisi kan içmenin helalliğine delil saymamıştır. Çünkü Rabbimiz "Size ölü eti, kan haram kılındı…" buyurmaktadır. Dolayısı ile bu hükmü istisna edecek başka bir delil bulunmamaktadır.

Abdullah (r.a.) büyük ihtimalle bu ayetin nuzulünden önce bunu yaptı. Ya da haramlığını bilerek Resulullah (s.a.s.)’e olan sevgisinden dolayı onun kanını içti.

1-Bu olay münferit bir olaydır. Peygamberin sünneti ve cevaz verdiği bir durum değildir. Nitekim hadisin devamında Peygamberimiz neden böyle yaptığını tenkit etmiştir. Bu olayn kanın haram kılınmasından önce olabileceğini göstermektedir. Çünkü sahabe asla Allah’ın emrine muhalefet etmezdi.

2-Bu olay bir sahabenin peygamber sevgisi nedeniyle yaptığı hatadan ibarettir. Bunu Müslümanların yapması gereken bir sünnetmiş gibi eleştiri konusu yapanlar İslam düşmanlarından başkası değildir.

Sahabenin peygamberin idrarını içmesi

Umeyme binti Rukayka'nın bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Hurmadan yapılmış bir kabı vardı ve geceleyin ihtiyaç duyarsa, seriri (karyola, divan) altına koyduğu bu kabına bevl eder ve onu tekrar karyola altına koyardı. Bir gece yine aynı şekilde ona ihtiyacını giderdi ve kabı karyolası altına koydu. Daha sonra baktığında kapta idrar olmadığını gördü. Kaptaki idrarın nerede olduğunu sorunca, onu Hanımı Ümmü Habibe'nin Habeşistan'dan getirdiği hizmetcisi Bereke'nin içtiğini söylediler. Bunun üzerine Resul-i Ekrem: "Büyük ölçüde kendisini ateşten korudu." buyurdu. Beyhaki

1-Bu olayda da sahabe peygamberin idrarını yanlışlıkla içmiştir.

2-Peygamberimizi asla idrarını içmesini kimseye emretmemiştir. İdrardan sakınılması gerektiği ve kabir azabının nedenlerinden biri olduğunu ifade eden bir peygamber idrarın içilmesini emretmez.

3-Hadisin idrarın içildikten sonrası hakkında tartışmalar vardır.
 
Şunu da belirtelim ki İslam düşmanları hep böyle zayıf ve üzerinde tartışma olan hadisleri seçmeleri insanların kafasında şüphe uyandırma gayretidir. Ancak bunlar beyhude çabalardır. Çünkü İslam’ın açıklayamayacağı bir şey yoktur.
Bu yazı daha önce counter kişi tarafından okundu.

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen Müslümana yakışmayan küfür içerikli yorumlar yapmayınız.